Gücünü toryumdan alan reaktör: Çin, sessizce yeni enerji çağına mı giriyor?

Çin, Nükleer Fisyon Reaktörü İle Sınırsız Enerji Üretimine Giden Yolda

Sınırsız ve temiz enerjiyi güvenli biçimde üretme hedefi, dünyanın dört bir yanındaki ülkeleri yeni teknolojilere yönlendiriyor. Bu alanda en dikkat çekici adımlardan biriyse, Çin tarafından atıldı.

Ülkenin batısında yer alan Gansu eyaletinde çalışan bilim insanları, deneysel bir nükleer fisyon reaktörüne yakıt yüklemeyi başarıyla gerçekleştirdi. Bu gelişme, yalnızca bir mühendislik başarısı değil, aynı zamanda gelecekte kesintisiz olarak enerji üretimi sağlayabilecek reaktörlerin mümkün olduğunu gösteren önemli bir kanıt niteliğinde.

Fisyon reaktörlerine çalışır durumdayken yakıt ikmali yapılabilmesi, enerji üretiminin durmaksızın devam etmesi anlamına geliyor. Bu da nükleer enerji alanında bugüne dek karşılaşılan en büyük teknik sınırlamalardan birinin aşılabileceğini gösteriyor. Çinli mühendislerin bu başarıyı, ABD’nin uzun yıllar gizli tutulan ve sonradan kamuya açılan araştırmalarından ilham alarak geliştirdikleri toryum temelli bir sistemle elde ettikleri belirtiliyor.

Toryum ve erimiş tuz: Alternatif yakıtın gücü

2018 yılında inşasına başlanan bu deneysel reaktör, geleneksel uranyum yerine toryum kullanıyor ve sıvı formdaki erimiş tuzları hem yakıt hem de soğutucu olarak kullanmasıyla öne çıkıyor. Bu teknolojiye Toryum Erimiş Tuz Reaktörü (MSR) adı veriliyor. MSR sistemleri, konvansiyonel nükleer santrallere kıyasla daha düşük radyasyon riski, daha az nükleer atık ve daha güvenli işletim koşulları sunma potansiyeline sahip.

Bu deneysel reaktör, Gansu eyaletine bağlı Wuwei kentinde, Gobi Çölü’nde yer alan gizli bir bölgede konuşlandırıldı. Şu anda 2 megavat (MW) kapasiteyle çalışan reaktör, yaklaşık 2.000 hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde enerji üretebiliyor. Her ne kadar bu miktar şimdilik sembolik düzeyde olsa da, deneylerin başarıya ulaşması halinde çok daha büyük ölçekli reaktörlerin devreye alınması planlanıyor.

Haziran 2023’te tam kapasiteyle çalışmaya başlayan bu tesis, dünyada şu anda faaliyette olan tek toryum reaktörü olma özelliğini taşıyor. Deneysel süreç başarılı şekilde ilerlerse, Çin’in önümüzdeki yıllarda çok daha büyük ve ticari ölçekte toryum reaktörleri kurma planları bulunuyor. Bu da ülkenin hem enerji güvenliğini artırma hem de karbon emisyonlarını azaltma hedefleri açısından stratejik bir adım olarak görülüyor.

Türkiye’de yarım kalan bir hikaye: Engin Arık ve toryum hayali

Toryum reaktörleriyle ilgili çabalar yalnızca Çin’e özgü değil. Türkiye de bu alanda geçmişte ciddi girişimlerde bulundu. 2000’li yılların başında Prof. Dr. Engin Arık ve ekibi, Türkiye’nin zengin toryum rezervlerini değerlendirmek amacıyla bu alanda bilimsel çalışmalar yürütüyordu. Ancak ne yazık ki, 2007 yılında yaşanan ve daha sonra sabotaj şüphesiyle gündeme gelen uçak kazasında Arık ve ekibi hayatını kaybetti. Bu trajik olay, Türkiye’nin toryum temelli enerji projelerinde büyük bir kesintiye neden oldu.

Related Posts

Ölürken ne oluyor? Bilim işi çözdü

Kanada’da gerçekleştirilen çığır açan bir araştırma, canlıların ölüm anında ultra zayıf bir ışık yaydığını ortaya koyarak bilim dünyasını şaşkına çevirdi. Biyofoton olarak bilinen bu mikroskobik ışık emisyonları, yaşamın son anlarında vücudun adeta …

Dolandırıcılığa karşı “çoklu kimlik doğrulaması” tavsiyesi

Dolandırıcılık olaylarına karşı cep telefonundaki banka ve benzeri uygulamalarda kullanılabilen çoklu kimlik doğrulamasının, yaşanabilecek parola kırılma durumlarında etkili korunma yöntemi olduğu belirtildi.

Türkiye’nin sosyal medya tablosu: O uygulama 58.4 milyon kişi ile zirvede

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’deki internet ve sosyal medya kullanımına dair çarpıcı verileri paylaştı. “Dijital 2025 Türkiye Raporu”na dayandırdığı açıklamasında, sosyal medya kullanıcı sayısının 58,5 milyona yükseldiğini belirtti.

Spotify’dan yeni özellik: İstenmeyen şarkılara 30 günlük erteleme

Spotify’dan yeni özellik: İstenmeyen şarkılara 30 günlük erteleme

Gemini yapay zeka uygulaması sonunda tablete geldi

Google, sonunda beklenen uygulamayı iPad platformuna çıkardı. Üstelik bir telefon uygulamasının klonu değil, tamamen tablet için tasarlanmış ve optimize edilmiş.

Araştırma sonuçları yayımlandı: Bebeklerin ilk adımında genetik ve çevre etkisi

Yeni bir araştırma, bebeklerin ilk adımlarını ne zaman attığının sadece çevresel koşullara değil, aynı zamanda genetik mirasa da bağlı olduğunu ortaya koydu. Çalışmaya göre bebeklerin 9 ila 15 ay arasında yürümeye başlamasında hem genetik hem çevresel etkenler birlikte rol oynuyor.